İnsan sürekli seçim yapan bir varlık

Aslına bakarsanız her an nefes almayı bile seçiyoruz özünde… Seçim yapmak bize özümüzdeki gücü hatırlatır. Ancak bilinçli bir seçim halinden ancak her bir seçenek için izinliysek söz edebiliriz.

Bugün “yapmak zorunda olduğunuz şeyleri” bir düşünün… Hiçbirini yapmak zorunda olmadığınızı fark edin. Yataktan çıkmak zorunda değiliz; işe gitmek zorunda değiliz; nefes almak zorunda bile değiliz…

Yolumuz her ne ise onu kendimiz seçtik. Belki uzun vadedeki getirileri için (işe gitmek istemiyorum ama gelir üretmek istiyorum), belki sevdiklerimiz için, belki anlık keyifler için… Ama biz seçtik… Hatta seçiyoruz…

Ve o, şu, bu suçlu değil hiçbir şeyde… Biz kendi seçimlerimizin sonucunu yaşıyoruz. (Belki eylemsel düzeyde, belki düşünsel, duygusal düzeyde yaptık bu seçimleri…) O halde sorumluluğu da (sorumluluk, kendini suçlamak, yargılamak değildir. Hatta tam tersidir.) alabiliriz… Yani her tür “-meli;-malı” mızın yerine “seçiyorum” diyebiliriz. Seçtikçe, güçleniriz…

“Ben kendi seçimlerimi yapmaya ve bunu fark etmeye izinliyim. Yaptığım seçimler “ben” değildir. Seçimlerim beni yaratır ama sonuçları benim değerliliğimi göstermez. Eğer sonuçlarından memnun değilsem, yeni bir “seçim” yapmaya da izinliyim. Ben değerli ve önemliyim. “

Devamını oku

Seçim yapmak!

Yıllar önce A ile B arasında bir seçim yapmam gerekiyordu. Hani vardır ya gönlümüz A diye bağırır, mantığınız B diye tutturur; işte o seçimlerden…

Bir dosta danıştım. Benim A’yı seçmemi destekledi. O sırada zihnimin şunu düşündüğünü yakaladım. Diyordu ki “Tamam A’yı seçmeye karar verirsem bu kişiye B’yi seçmeye karar verirsem diğer kişiye soracağım durumu.” O zaman zihnimin bu kurnazlığı çok güldürmüştü beni.

Devamını oku